Düşüncelerimizi ve duygularımızı karşımızdakine aktarmanın temel yolu cümlelerin açık, anlaşılır ve çelişkisiz olmasıdır. Dil bilgisine uygun, gereksiz ayrıntılardan arınmış cümleler iletişimin daha etkili ve akıcı olmasını sağlar. Anlatım bozuklukları ise bu akıcılığı engelleyerek mesajımızı tam olarak karşı tarafa ulaştırmamızı engelleyebilir.
Bu yazıda, anlatım bozukluğu çeşitlerini ve nedenlerini örnek cümlelerle açıklayarak, bu hataların nasıl düzeltilebileceğine dair adımları ve ipuçlarını paylaşacağız.
TAVSİYE:
Anlatım bozuklukları, öncelikle sözcüklerin anlamlarını ve türlerini iyi bilmeye, cümle yapısını ve ögelerini tanımaya, noktalamaların anlam üzerindeki etkisini anlamaya bağlı olarak fark edilebilir. Bu nedenle anlatım bozukluğuyla ilgili sorulara çok yönlü bir yaklaşım gereklidir. Konuyu iyi öğrenmek ve bu alandan çıkacak soruları kaçırmamak isteyen arkadaşlara, çok sayıda soru çözmelerini ve yanlışlıklarını gerekçeleriyle birlikte öğrenmelerini tavsiye ediyoruz.
A) ANLAMSAL (ANLAMA DAYALI) ANLATIM BOZUKLUKLARI
1- Anlamca Birbiriyle Karıştırılan ve Yanlış Anlamda Kullanılan Sözcükler
Birbirlerine yazılış ve okunuş bakımından çok benzeyen veya aralarında ilgi ya da yakınlık bulunan; fakat anlamları farklı olan bazı sözcüklerin cümlede birbiri yerine kullanılması anlatım bozukluğuna neden olmaktadır. Bu tür anlatım bozuklukları, sözcüklerin anlam farklılıklarının tam olarak bilinmemesinden kaynaklanmaktadır.
ÖRNEK CÜMLELER:
- Odayı ağır bir yemek kokusu kapsamıştı. (Doğrusu: kaplamıştı)
- Çok üzgün olmasına karşılık, bunu belli etmemeye çalışıyordu. (karşın)
- Bu iki elbise arasında desen bakımından hiçbir ayrıcalık yoktur. (ayrım)
- Bu önemli haber bütün televizyon kanallarında yayımlandı. (yayınlandı)
- Babasına soru sorarken oldukça çekimser davranıyor. (çekingen)
- Öğrencilerin sınavda başarılı olması, derslerle ilgilenmelerine bağımlıdır. (bağlıdır)
Birbiriyle karıştırılan bazı sözcükleri “Sıkça Karıştırılan Sözcükler” isimli dosyada sıraladık. Ayrıca Türk Dil Kurumunun sitesinden de karıştırılabilecek sözcükleri inceleyebilirsiniz.
2- Gereksiz Kullanılan Sözcükler
Türkçede doğru bir cümle, anlatılmak isteneni en sade en duru haliyle verebilen cümledir. Gereksiz sözcük kullanımı bu duruluk ilkesine aykırıdır. Bir duygu, bir düşünce gerektiği kadar sözcük kullanarak anlatılmalı, yani cümlede gereksiz sözcüklere yer verilmemelidir.
NASIL BULUNUR: Bir sözcük cümleden çıkarıldığında cümlenin anlamında bir daralma, bir değişme olmuyorsa o sözcük gereksiz kullanılmış demektir. Aşağıdaki altı çizili kelimelerin olması, kırmızı ile belirtilen kelimeleri gereksiz kılmıştır.
ÖRNEK CÜMLELER:
- Bu olaya verilen tepkiler kişiden kişiye göre değişir.
- Tatile ailesiyle birlikte gitti.
- Acemi olan şoförle yolculuk yapılır mı?
- Adam, kapının önünde duran kadının kulağına alçak sesle bir şeyler fısıldıyordu.
- En yakın arkadaşıyla aşağı yukarı iki üç yıldan beri görüşmüyor.
3- Anlamca Çelişen Sözcüklerin Kullanımı
Anlatımı düzgün bir cümlede okuyucuyu şüpheye düşürecek, şaşırtacak, yanıltacak birbiriyle çelişen ifadeler bulunmamalıdır. Anlamca birbirine karşı ya da birbiriyle çelişen sözlerin aynı cümlede kullanılması da bir anlatım bozukluğu nedenidir.
NASIL BULUNUR: Bu tip anlatım bozuklukları genellikle “kesinlik” ve “olasılık” belirten sözcüklerin bir arada kullanılmasından kaynaklanır. Gereklilik kipi “-malı, -meli” eklendiği sözcüğe olasılık anlamı da kattığından bu kiple birlikte kesinlik belirten bir sözcüğün kullanılmış olup olmadığına bakılmalıdır.
ÖRNEK CÜMLELER:
- Belki onun da gelmemesinin bir nedeni vardır mutlaka.
- Beni kesinlikle gördüğünü sanıyorum.
- Bu iş tam olarak bitti sayılır.
- Bu konuda anlatılanlar hiç kuşkusuz doğru olmalıdır.
- Bundan tam on yedi yıl kadar önce de böyle bir olay yaşamışlar.
4- Atasözü ve Deyimin Yanlış Kullanımı
Bu tip anlatım bozukluklarının bulunduğu cümlelerde vurgulanmak istenen düşünce, atasözü veya deyimle daha da kuvvetlendirilmeye çalışılır. Ancak anlatılmaya çalışılan düşünce ile kullanılan atasözü veya deyim anlam olarak birbiriyle aynı düşünceyi ifade etmemektedir. Ayrıca atasözleri ve deyimlerin kalıplaşmış anlamları vardır, bu yüzden cümlede kendi anlamlarının dışında kullanıldıklarında da anlatım bozukluğuna sebep olur.
ÇÖZÜMLÜ ÖRNEK CÜMLELER:
- Kadıncağız öyle kötü bir adamla karşılaşmış ki dostlar başına.
(Dostlar başına: iyi dilek sözü) ✘
(Düşman başına: kötü dilek sözü) ✓ - Şimdi anlatacaklarıma dikkatlice kulak kabartın.
(Kulak kabartmak: gizlice dinlemek) ✘
(Kulak vermek: dikkatlice dinlemek) ✓ - Bugüne kadar yaptığım bütün iyiliklere göz yumdu.
(Göz yummak: bağışlamak, görmezden gelmek) - Kardeşimin sevinçten etekleri tutuşmuştu.
(Etekleri tutuşmak: çok telaşlanmak) ✘
(Etekleri zil çalmak: çok sevinmek) ✓ - Ona yardım etmek istiyorsan elinden geleni ardına koyma.
(Elinden geleni ardına koymamak: olabilecek tüm kötülükleri yapmak) ✘
(Elinden geleni yapmak: gücünün yettiğini yapmak) ✓
Ayrıca deyim ve atasözleri kalıplaşmış oldukları için sözcüklerin yerleri değiştirilemez ve mevcut sözcüklerin yerine başka bir sözcük kullanılamaz. Aşağıdaki örneklerde kırmızı renkte gösterilen kelimeler anlatım bozukluğuna sebep oluyorken, parantez içindeki kelimeler bu anlatım bozukluğunu giderecek kelimelerdir.
ÖRNEK CÜMLELER:
- Fazla naz insanı usandırır. (Doğrusu: aşık)
- Çocukların gürültüsünden rahatsız olunca hepimizi kafasından savdı. (başından)
- Baştan tırnağa muayene olmuştu. (ayağa)
- Ay ışığında dut silkilmez. (ceviz)
5- Sözcüğün Yanlış Yerde Kullanılması
Anlatımda sözcüklerin gerektiği yerde kullanılmaması, cümlede anlam karışıklığı yaratır ve söylenilenlerin ters ya da yanlış anlaşılmasına yol açar. Özellikle sıfat ve zarf gibi nitelik, miktar belirten sözcüklerin cümlede yanlış yerde kullanılması anlatımda belirsizliğe neden olur.
NASIL BULUNUR: Bu tip cümleler okuyucuya, cümleden iki farklı anlam çıkarmasına yol açar ki biri bu cümlenin ifade ettiği anlamken diğeri okuyucunun algıladığı anlamdır. Eğer cümleden iki farklı anlamı da çıkarabiliyorsanız o cümledeki anlatım bozukluğunu tespit edebiliyor olmanız gerekir. Örneğin;
Hatalı Cümle | Doğru Cümle |
---|---|
Ağrısız kulak delinir. | Kulak ağrısız delinir. |
Cümledeki “Ağrısız” kelimesinin yanlış yerde kullanılması (kulak kelimesinden önce) , cümlenin “ağrısı olmayan kulakta delme işlemi yapılır” şeklinde anlaşılmasına sebep olmaktadır. Oysa cümlede asıl belirtilmek istenen şey “delme işleminin ağrısız yapılması”dır. |
ÇÖZÜMLÜ ÖRNEK CÜMLELER:
- Bu olayla ilgili kısaca bildiklerini anlattı.
Çözüm = Bu olayla ilgili bildiklerini kısaca anlattı. - Her türlü Atatürk’e karşı saldırı affedilemez.
Çözüm = Atatürk’e karşı her türlü saldırı affedilemez. - Onlara sık sık sevdiğini söylüyor.
Çözüm = Onlara sevdiğini sık sık söylüyor. - Sırada bekleyen hastalar içinde ilk odaya ben girdim.
Çözüm = Sırada bekleyen hastalar içinde odaya ilk ben girdim.
6- Kişi Zamirinin Yanlış Kullanımından Kaynaklanan Bozukluklar
Kişi zamiriyle kurulan tamlamalarda bazen kişi zamiri söylenmeyebilir. Bu tip cümlelerde kastedilen şahsın kim olduğunu anlamakta güçlük çekilir. Birden çok zamir çağrışımı anlam belirsizliğine yol açar.
NASIL BULUNUR: “Kimin, neyin” sorusunun cevabını almakta zorlandığınız cümlelerde bu tip anlatım bozukluklarının mevcut olduğunu düşünebilirsiniz. Özellikle “senin, onun ve kendi” zamirlerinin eksikliği bu tip anlatım bozukluklarına sebep olur.
ÇÖZÜMLÜ ÖRNEK CÜMLELER:
- Kardeşinin hastalanması beni çok üzdü.
(Senin kardeşinin mi onun kardeşinin mi hastalanması? Örnekteki cümle buna yanıt veremediği için cümlede anlatım bozukluğu mevcuttur.)
Çözüm:
Senin kardeşinin hastalanması beni çok üzdü.
Onun kardeşinin hastalanması beni çok üzdü.
- Borçlarını bir an önce öde.
(Kendi borçlarını mı onun borçlarını mı ödemeli?)
Çözüm:
Kendi borçlarını bir an önce öde.
Onun borçlarını bir an önce öde.
- Ne yaparsam yapayım söylediklerini anlamakta güçlük çekiyorum.
(Senin söylediklerini mi, onun söylediklerini mi?)
Çözüm:
Ne yaparsam yapayım senin söylediklerini anlamakta güçlük çekiyorum.
Ne yaparsam yapayım onun söylediklerini anlamakta güçlük çekiyorum.
7- Mantık Hataları
Anlatılanların mantığa ters düşmesi de bir anlatım bozukluğu nedenidir. Bu tip cümleler dil bilgisi açısından düzgün olsa dahi anlam yönüyle cümlenin bütününe bakıldığında içinde mantığa aykırı durumlar barındırır. Bu yüzden anlatım bozukluğunun zor anlaşıldığı cümle tipleridir.
ÖRNEK CÜMLELER:
- Her Salı, kardeşimin yanına gider; orada on gün kalırdım.
- Seninle sık sık hatta arada bir görüşmek isterim.
- Hükümet, 280’e karşı 210 oyla güvenoyu aldı.
- Okula gitmiyor, hatta hiç ders çalışmıyordu.
- Dişteki iltihaplanmalar tedavi edilmezse ölüme hatta romatizmaya yol açabilir.
B) YAPISAL (YAPIYA DAYALI) ANLATIM BOZUKLUKLARI
1) Özne Eksikliği, Yanlışları ve Özne-Yüklem Uyuşmazlığı
ÖZNE EKSİKLİĞİ
İlk cümlede bulunan özne, birinci yükleme uyup diğer yüklemlere uymazsa özne eksikliğinin neden olduğu anlatım bozukluğu meydana gelir.
ÖRNEK CÜMLE | ||
---|---|---|
Biz ağaçları hiç ilaçlamadık, yine de meyve verdi. | ||
Özne Biz | 1. Yüklem ilaçlamadık | 2. Yüklem verdi |
ÇÖZÜMLEME 1. yükleme göre ilaçlamama işini kim yaptı = Biz (Özne) 2. yükleme göre meyve veren ne? = Ağaçlar (Özne) | ||
Yukarıdaki iki yüklem “biz” öznesini ortak olarak kullanmıştır. Yani ilaçlamayan da “biz” meyve veren de “biz” öznesine bağlanmıştır. Ancak çözümleye baktığımızda iki yüklemin de ayrı ayrı özneleri bulunmaktadır. İkinci cümledeki yüklemin öznesi olan “ağaçlar” kelimesi cümlede bulunmadığından özne eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu meydana gelmiştir. DOĞRU CÜMLE Biz ağaçları hiç ilaçlamadık, ağaçlar yine de meyve verdi. |
ÇÖZÜMLÜ ÖRNEK CÜMLELER:
- Herkes bu olayda kendi çıkarını düşünüyor, başkasını düşünmüyordu.
1.cümlenin öznesi = Herkes
2.cümlenin öznesi = kimse (eksik) - Bu kitapta hem yanlışlar var hem de okunacak gibi değil.
1.cümlenin öznesi = Yanlışlar
2.cümlenin öznesi = kitap (eksik)
ÖZNE – YÜKLEM UYUŞMAZLIĞI
a) Cümlede 1. tekil şahıs “ben” ile beraber kullanılan başka bir özne varsa yüklem 1. çoğul ekiyle çekimlenmelidir.
- Hasan, Mehmet ve ben bu oylamaya katılmayacağız.
- Ben ve Büşra dinlenmek için piknik alanlarını tercih ediyoruz.
- O ve ben türkü dinlemeyi çok seviyoruz.
b) Cümlede 2. tekil şahıs “sen” ile beraber kullanılan başka bir özne varsa yüklem 2. çoğul ekiyle çekimlenmelidir.
- Sen ve arkadaşların ortalığı birbirine katmışsınız.
- Fatih ve sen ne güzel yakışırsınız İstanbul’a.
- Sen ve o bize gelip ders çalışabilirsiniz.
c) Cümlede 3. tekil şahıs “o, onlar” ile beraber kullanılan başka bir özne varsa yüklem 3. çoğul ekiyle çekimlenmelidir.
- Harun ile o yemeğe gelecekler.
- Onlar ve akrabalarım düğünüme davetliler.
d) İnsan dışındaki varlıkların “çoğul özne” olduğu cümlelerde yüklem tekil olmalıdır.
- Köpekler bu sokakta sabaha kadar havladılar.
- Kitaplar yeni alınan dolaba kaldırıldılar.
e) Cümlenin öznesi “belgisiz zamir” ya da “belgisiz sıfat” ise yüklem tekil olmalıdır.
- Birkaçı benimle burada kalmak istiyor.
- Hiçbiri seni ziyarete gelmeyecekler.
- Birçok öğrenci senin gibi gitar çalmak istiyor
lar.
f) Cümlenin öznesi topluluk bildiren bir isimse yüklem tekil olur. Topluluk ismi çoğul eki almışsa yüklem de çoğul olabilir.
- Sizin takım bizim takımdan çekiniyorlar.
- Ordular savaş meydanına çıkarma yaptılar.
g) Cümlede saygı veya sitem anlamını sağlamak için özne tekil olsa bile yüklem çoğul olabilir.
2- Nesne Eksikliği
Sıralı cümlelerde aynı nesneyi almayan yüklemlerin ortak nesneye bağlanıyormuş gibi kullanılması bir anlatım bozukluğu nedenidir.
ÖRNEK CÜMLE | ||
---|---|---|
Eve gelmiyor, ihmal ediyordu. | ||
1. Cümlede | Yüklem → gelmiyor Özne → O (Gizli Özne) Dolaylı Tümleç → Eve | |
2. Cümlede | Yüklem → ihmal ediyordu. Özne → O (Gizli Özne) Eksik Olan Öge Neyi ihmal ediyordu → evi/bizi (Nesne) | |
“evi veya bizi” kelimesi 2. cümlede yazılmadığından her iki cümledeki yüklem de 1. cümledeki “eve” kelimesini ortak olarak kullanmıştır. Bu da ikinci cümlenin “Eve ihmal ediyordu.” şekilde algılanmasına sebep olmaktadır ki bu durum nesne eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu sebebidir. DOĞRU CÜMLE Eve gelmiyor, evi ihmal ediyordu. |
ÇÖZÜMLÜ ÖRNEK CÜMLELER:
- Gazetelerin yazdıklarına inanmıyor, okumaktan da geri kalmıyordu.
2. cümlenin eksik nesnesi = gazeteleri/onları okumaktan da geri kalmıyordu.
- Bu olaya ancak o karar verir ve uygular.
2. cümlenin eksik nesnesi = bu olayı/onu uygular.
- Kızına asla kızmıyor; çünkü çok seviyor.
2. cümlenin eksik nesnesi = kızını/onu çok seviyor - Anneler çocuklarına hep inanır, kolayca bağışlar.
2. cümlenin eksik nesnesi = çocuklarını/onları kolayca bağışlar
- Romanlarında aşktan çok bahsetmişti; ama hiç yaşamamıştı.
2. cümlenin eksik nesnesi = aşkı/onu hiç yaşamamıştı
3- Tümleç Eksikliği
Sıralı cümlelerde aynı tümleci almayan yüklemlerin ortak tümlece bağlanması bir anlatım bozukluğu nedenidir.
ÖRNEK CÜMLE | ||
---|---|---|
Öğretmenini tanıyoruz ve sonsuz güveniyoruz. | ||
1. Cümlede | Yüklem → tanıyoruz Özne → Biz (Gizli özne) Belirtili Nesne → öğretmenini | |
2. Cümlede | Yüklem → güveniyoruz Özne → Biz (Gizli özne) Zarf Tümleci → sonsuz Eksik Olan Öge Dolaylı tümleç → Öğretmenine/ona | |
“Öğretmenine” kelimesi 2. cümlede yazılmadığından; her iki cümledeki yüklem 1. cümledeki “öğretmenini” kelimesini ortak olarak kullanmıştır. Bu da ikinci cümlenin “Öğretmenini sonsuz güveniyoruz.” şekilde anlaşılmasına sebep olmaktadır. Bu durumda dolaylı tümleç eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu meydana gelmektedir. DOĞRU CÜMLE Öğretmenini tanıyoruz ve ona sonsuz güveniyoruz. |
ÇÖZÜMLÜ ÖRNEK CÜMLELER:
- Arkadaşını dikkatle dinliyor, gülümsüyordu. (dolaylı tümleç eksikliği)
2. cümlenin eksik tümleci = onlara/arkadaşlarına
- Bu zorluklara nasıl katlandı, nasıl başa çıktı. (edat tümleci eksikliği)
2. cümlenin eksik tümleci = onlarla/zorluklarla
- Yeğenlerini yanına çağırdı ve hediyeler dağıttı.
2. cümlenin eksik tümleci= onlara/yeğenlerine
- Arkadaşlarına çok iyi davrandı; ama karşılığında kötülük gördü.
2. cümlenin eksik tümleci= onlardan/arkadaşlarından
4- Yüklem Eksikliği
Ortak yükleme bağlanamayan birden çok cümlenin tek yükleme bağlanmasıyla ortaya çıkan anlatım bozukluğudur.
- Bugün ben yemek, o ise temizlik yaptı.
Yukarıdaki 1. cümlede tek yüklem ve iki özne bulunmaktadır. Yemeği yapan 1. tekil şahıs “ben”, temizliği yapan ise 3. tekil şahıs “o” özneleridir. Yemeği yapan şahsa ait bir yüklem kullanılmadığından sondaki yükleme bağlanmak zorunda kalan “ben” öznesi yüklem eksikliğinden doğan anlatım bozukluğuna sebep olmaktadır. Buna göre doğru olan cümle şöyle olmalıdır:
Bugün ben yemek yaptım, o ise temizlik yaptı.
ÇÖZÜMLÜ ÖRNEK CÜMLELER:
- Mehmet’i çok az, Ayşe’yi hiç sevmem.
1. cümledeki eksik yüklem = severim - Dışarıdaki işlerle ev arkadaşım, evdeki işlerle de be uğraşırım.
1. cümledeki eksik yüklem = uğraşır - Bugünkü sınava sen, yarınkine Volkan girecek.
1. cümledeki eksik yüklem = gireceksin
5- Kişi Uyumsuzluğu
Cümledeki yüklemlerin kişi yönünden uyuşmaması anlatım bozukluğu nedenidir.
Örnek Cümleler
- Bu konuda siz bize güvenecek, biz de size yardım edeceğiz.
1. cümlede olması gereken = güveneceksiniz - Siz sevinecek, biz üzüleceğiz.
1. cümlede olması gereken = sevineceksiniz - O, haftaya bize gelecek; beraber sinemaya gidecektik.
1. cümlede olması gereken = gelecekti
6- Ek Fiil Eksikliği
Yüklemi isim soylu olan sözcüklerde yüklemlerden biri olumlu, diğeri olumsuz anlam taşıyabilir. Bu durumda ek eylemin eksik olması anlatım bozukluğuna neden olur.
Örnekler
- Oda arkadaşlarımdan biri kurnaz, diğeri kurnaz değildi.
1. cümlede eksik olan ek fiil = kurnaz idi/kurnazdı - Çocuklar çok çalışkan; ama umutlu değildi.
1. cümlede eksik olan ek fiil = çalışkan idi/çalışkandı
7-Çatı Uyumsuzluğu
Cümledeki eylem ve eylemsilerin (fiilimsilerin) çatı yönünden uyuşmaması anlatım bozukluğu nedenidir.
Örnekler
- Güzel elbiseler giyip düğüne gidildi. (giyilip)
- Onu telefonla arayıp dışarı çıkıldı. (çıktı)
8-Yanlış Yapılı Eylem ya da Eylemsiler
Cümlede kullanılan eylem ya da fiilimsilerin yapısal yanlışlıkları anlatım bozukluğu nedenidir.
Çözümlü Örnek Cümleler
- Mehmet yapılacak ameliyatta nihayet sağlığına kavuştu. (yapılan)
- Ne gelişinden haberimiz oldu ne de gittiğinden. (geldiğinden)
- Bütün gün kitap okuma ve televizyon izlemek çok hoşuma gidiyor. (okumak)
- Bu sınavı hiç ya da az çalışan bir öğrenci kazanamaz. (çalışmayan)
9-Tamlama Yanlışları
İsim tamlamalarında tamlayan veya tamlananın kullanılmaması, tamlama eklerinin eksiklikleri ve ortak kullanılmaması gereken tamlayan ya da tamlamanın ortak kullanılması gibi sebepler tamlama yanlışlarından kaynaklanan anlatım bozukluklarına sebep olmaktadır.
Çözümlü Örnek Cümleler
- Öğrenciye bir şeyler öğretmeden sınavı kazanmasını bekleme. (öğrencinin sınavı kazanmasını)
- Hasta yatağındaki annesine şarkı söyleyerek mutlu olmasını sağladı. (annesinin mutlu olmasını)
- Toplumsal ve kültür sorunları yaşayan bir ülkenin evlatlarıyız. (Toplumsal sorunlar ve kültür sorunları)
- Her önüne gelen canı istediği gibi davranması doğru değildir. (gelenin)
- Askeri ve devlet okullarına giriş sınavı yapılacak. (Askeri okullar ve devlet okulları)
- Yüksek dağları ve denizleri aştım senin için. (yüksek deniz olmaz)
- Alçak binalar ve bahçeler gözümüze çarptı. (alçak bahçe olmaz)
10- Noktalama İşaretinin Eksikliği
Noktalama işaretlerinin cümlede eksik olması anlam belirsizliğine yol açabileceğinden bu durum da anlatım bozukluğu nedenidir. Bu, genellikle virgül eksikliğinden kaynaklanmaktadır.
Örnekler
- Çocuk arabasını beğenmedi.
Çocuk, arabasını beğenmedi. - Genç kadın doktorla görüşmek istedi.
Genç, kadın doktorla görüşmek istedi. - Sarhoş adama ağzına geleni söyledi.
Sarhoş, adama ağzına geleni söyledi. - Deli adamı öldüresiye dövdü.
Deli, adamı öldüresiye dövdü. - Tahta evin önüne yığılmıştı.
Tahta, evin önüne yığılmıştı.
11- İyelik Ekinin Gereksiz Kullanılmasından Kaynaklanan Anlatım Bozuklukları
İşlevi olmadığı halde cümlede iyelik ekinin kullanılması da bir anlatım bozukluğu nedenidir.
Çözümlü Örnek Cümleler
- Bir ay içinde araba sürmesini öğrendi. (doğrusu: sürmeyi)
- İnsanlar aldatmasını çok iyi biliyor. (doğrusu: aldatmayı)
- Resim yapmasını severim. (doğrusu: yapmayı)
Anlatım bozukluklarıyla ilgili sorular, adayların anadilini kullanma becerisini ölçmeye yöneliktir. Anlatımı bozuk bir cümleyi, kusursuz bir cümleden ayırt edebilen, anadilini doğru kullanma becerisini büyük oranda kazanmış demektir. Bu nedenle de ÖSYM’nin hazırladığı sınavlarında anlatım bozukluklarıyla ilgili sorular önemli yer tutmaktadır. Bu konuyla ilgili bol soru çözmeniz halinde konuya hakim olabileceğinize inanıyor başarılar diliyoruz.
Gerçekten çok iyi anlatmışsınız konuya çok iyi hakim oldum sayenizde. Elinize Emeğinize Sağlık çok Teşekkür Ederim. LGS sınavımda yardımca olacak eminim. Yine Elinize Emeğinize Sağlık Allaha Emanet olun. 😉
Gerçekten konuları anlaşılır ve akılda kalıcı anlatıyorsunuz. Ayrıca tüm noktalara değiniyorsunuz 🙂 çok iyisiniz.
Çok güzel bir site, ödevime çok yardımcı oldu. Bu sayfayı hazırlayanlara teşekkür ederim. Cidden her şey bulunabiliyor.
çok işe yaradı, umarım yazılım iyi geçer
Başarılar.
Allah razi olsun, emeği geçen bütün herkese teşekkür ederim.
Harikasınız eksiksiz ve muhteşem olmuş. Elleriniz dert görmesin.
Teşekkür ederiz. İyi çalışmalar.
Gerçekten güzel bir çalışma olmuş, ödevimi hazırlamış oldum sizin sayenizde. Çok teşekkür ederim…
cok teşekkür ederim Allah razı olsun çok iyi anladım konuyu 🙂 örnekler de çok yeterli 🙂
Başarılar diliyoruz.
Çok güzel bir site, ödevime çok yardımcı oldu. Bu sayfayı hazırlayanlara teşekkür ederim. Cidden her şey bulunabiliyor.
Performans ödevim sayenizde çok güzel oldu çok iyi olmuş teşekkür ederim.
Biz teşekkür ederiz, ayrıca anlatım bozuklukları ile ilgili sormak istediğiniz her şeyi bizlere sorabilirsiniz. Başarılar diliyoruz.
Elinize sağlık çok güzel hazırlamışsınız tamda ihtiyacım olan konuydu:-)
Şu günlerde tam da ihtiyacım olan konu buydu. Gerçekten çok iyi anlatmışsınız. Elineze sağlık.
İşinize yaramış olmasına sevindik. Başarılar diliyoruz.