Bir dilin yapı taşları olan kökler, anlamı en küçük ve önemli birimleri oluştururlar. Özellikle sözcük yapısıyla ilgili konuları (gövdeler, çekim ekleri, yapım ekleri, basit/türemiş/birleşik sözcükler vb.) anlamak için, kökler konusunun iyi bir şekilde öğrenilmesi gerektiğini vurgulamak isteriz.
KÖK NEDİR? NASIL BULUNUR?
Kök, bir kelimenin anlam taşıyan en küçük parçasıdır. Kelimede bulunan tüm yapım ekleri ve çekim ekleri çıkarıldıktan sonra geriye kalan anlamlı kısım, o kelimenin “kök”ü sayılmaktadır.
KÖK | EK | EK | EK | SÖZCÜK |
---|---|---|---|---|
Yol | cu | luk | ta | Yolculukta |
Bit(mek) | ir | ecek | siniz | Bitireceksiniz |
ÖNEMLİ UYARI:
Bir sözcüğün kökü, o sözcüğün tamamı ile mutlaka anlam ve yapı bakımından ilişkili olmak zorundadır. Kök bulunurken yapılan en büyük hatalardan biri budur. Yani bir kelimeyi en küçük parçaya kadar indirdiğinizde hala sözcükle anlamca bağlantılı ise sözcüğün kökünü bulmuşsunuz demektir.
Aşağıda, “Elmas” ve “Suç” kelimelerinin kökleri ve eklerinin doğru ve yanlış kullanımını inceleyelim.
KÖK | EK | EK | DOĞRU/YANLIŞ |
---|---|---|---|
Elmas | lar | ım | ✓ |
Suç | la | dı | ✓ |
KÖK | EK | EK | EK | DOĞRU/YANLIŞ |
---|---|---|---|---|
El | ma | s | lar | ✘ |
Elma | s | lar | ım | ✘ |
Su | ç | la | dı | ✘ |
Yukarıdaki sözcüklerin kökleri hatalı ayrılmıştır. Çünkü; "El" ve "Elma" kelimelerinin "Elmas" ile arasında hiçbir anlam ilişki yoktur. Aynı şekilde "Suç" ile "Su" arasında da hiçbir anlam ilişkisi yoktur. |
KÖKLERİN ÖZELLİKLERİ
- Kökler; bir dilde önceden beri mevcut olan, sonradan uydurularak üretilmeyen sözcüklerdir. Yeni bir kavramı ya da varlığı karşılayabilmesi için halihazırda var olan köklere ekler getirilir ve böylece yeni kelimeler türetilir. Ayrıca türetilen bu kelimeler topluluğuna da “kök ailesi” denilmektedir.
Örnekler:
KÖK KELİME | YENİ KELİME | YENİ KELİME | YENİ KELİME |
---|---|---|---|
Göz | Göz-lük | Göz-cü | Göz-et |
Yaş | Yaş-lı | Yaş-ıt | Yaş-a |
Kes | Kes-ici | Kes-kin | Kes-tir |
- Tabiat taklidi (yansıma) sözcüklerden meydana getirilmiş kökler de bulunmaktadır.
Örnekler:
fıs(fısıltı), tık(tıkırtı), vız(vızıltı), şır(şırıltı), hav(havlamak), çıt(çıtırtı), şak(şaklamak), çın(çınlamak), hır(hırıltı), me(melemek) vs.
- Başka dillerden dilimize giren kökler de mevcuttur.
Örnekler:
sabır, ufuk, zaman, film, gül vb.
- Kökler genellikle tek hecelidir; ancak, iki ve sayıca az olsa da üç heceli kökler de dilimizde mevcuttur.
Örnekler:
göz (tek heceli), kulak (iki heceli), kelebek (üç heceli) vb.
- Türkçede kökler eklere göre değil, ekler köklere göre uyum sağlamak zorundadır. Bu yüzden eklerin birden fazla şekilleri bulunurken (örneğin “-ler, -lar” çoğul ekleri), köklerin sadece tek şekilleri mevcuttur. Çünkü kökteki ses değişiklikleri, anlam değişikliğini de beraberinde getirmektedir.
Örneğin; -lık” isimden isim yapma ekini inceleyelim. Kök değiştikçe, ekin köke göre nasıl değişiklik gösterdiğini görebilirsiniz:
* Başlık, * Beşlik, * Boşluk * Sözlük
UYARI: 1. ve 2. tekil kişi zamirleri “ben” ve “sen”, yönelme/yaklaşma hali eki (-e, -a) aldıklarında bu kurala aykırı olarak köklerinde değişim meydana gelir. Bu durumda ek köke göre değil, kök eke göre şekillenmiş olur.
* Ben – e = Bana
* Sen- e = Sana
KÖK ÇEŞİTLERİ
1-İSİM KÖKÜ
- Kainattaki her türlü varlık, nesne, kavram, özellik, ilgi ve duyguları “kök” halinde karşılayan kelimelerdir.
Örneğin, “su” bir varlık adı, “kağıt” bir nesne adı, “kelime“ bir kavram adı, “çirkin” bir özellik/nitelik adı, “gibi” bir ilgi adı ve “kin” duygu adıdır.
İsim Kökü Örnekleri:
el, dil, kol, kuş, dağ, göz, su, balık, kelebek, iyi, meslek, kötü, ben, sen, biz, için, ile, ya, of, vah, tüh, çıt, sis, bardak, masa, duvar, çöl, yol, çiçek, av, son, karınca, araba, dua, tablo, kaya, kök, keder, aşk, ruh, zeka, zihin, melek, mavi, kırmızı, kelebek, rüzgar, gurur vb.
İPUCU:
İsimler, sonlarına “-mak, -mek” mastar ekini alamayan, getirmeye çalıştığınızdaysa anlamsız olan sözcüklerdir. Bu yüzden bir kökün isim kökü olup olmadığını, kökün sonuna mastar ekini getirerek anlayabilirsiniz.
Fiil kökü + Mastar eki | İsim kökü + |
---|---|
Oku + mak ✓ | Araba + |
Sev + mek ✓ | Göz + |
- Tabiattaki varlıkların çıkardığı seslerin (canlı/cansız) taklit edilmesiyle oluşturulan “yansıma” sözcüklerin de kökleri isim kökü olarak kabul edilmektedir.
Örnekler:
çıt (isim kökü) < çıtırtı
pat (isim kökü) < patırtı
küt “ < kütürtü
fıs “ < fısıltı
hış “ < hışırtı
- Yansıma sözcüğün ek alarak fiil olması, o sözcüğün isim köküne sahip olduğunu bir anlık unutturmaktadır. Bu duruma dikkat etmenizi tavsiye ediyoruz.
Örnekler:
hır “ < hırla-(mak) (Fiil)
gür “ < gürle-(mek) (Fiil)
miyav “ < miyavla-(mak) (Fiil)
hapşu “ < hapşur-(mak) (Fiil)
2-FİİL KÖKÜ
İş, oluş şeklinde varlığın her türlü hareketini ifade eden kökler “fiil kökleri“dir.
Fiil köklerini bulabilmek için;
- Sözcüğün tamamıyla ve cümledeki anlamına uygun olmak şartıyla, sözcüğün anlamlı en küçük parçası bulunur.
- Bulunan bu köke “-mek, -mak” mastar ekinin getirilip getirilmediğine bakılır.
- Kök, bu mastar eklerinden birini alabiliyorsa, bulunan kök “fiil kökü”dür. (İsim köklerinden ayrılan en belirgin özelliği budur.) Ancak, bazı durumlarda bu pratiği uygularken hata yapılmaktadır. Bu hata aşağıda anlatılacak olan “sesteş kök” ve “ortak kök” kavramlarını bilmemekten kaynaklanmaktadır. Bu kavramlara geçmeden önce fiil köklerine örnekler verelim:
Fiil Kökü Örnekleri:
sus-, bak-, otur-, sil-, gel-, bil-, konuş-, gez-, sev-, çalış-, kork-, bul-, sor-, oku-, git-, işit-, çöz-, çalış, avun-, ayır-, tara-, türe-, öde-, üz-, çağır-, çiğne-, del-, gevşe-, iste-, ölç-, uğra-, utan-, ürk-, ver-, yık-, iste-, bık-, başar-, anla-, çalış-, dağıt-, em-, gir-, haykır-, ilet-, kal-, kalk-, sat-, seç-, yap-
EK BİLGİ: İsim kökleri tek başına kullanıldıklarında anlamlıyken, fiil kökleri çekimlendiği şahıs eki ve kip eki ile birlikte anlam kazanırlar. Fiil köklerinden sonra “-” kısa çizginin getirilmesi de fiil kökünün bu tamamlanmamış olma özelliğinden kaynaklanır. Kısa çizgi, kökün devamına gelecek eklerin varlığına işaret etmek için kullanılmaktadır. Bu köklerden sonra kısa çizgi getirilmez ise kök, emir kipinin 2. tekil şahsı ile (örn. sus, bak vb.) çekimlenmiş olarak kabul edilir. Böyle bir anlam karışıklığını önlemek adına kısa çizgi kullanılır.
3-SESTEŞ (EŞ SESLİ) KÖKLER
- Dilimizde, yazılışları ve okunuşları aynı olan ancak; anlamı ve görevi farklı olan kökler “sesteş (eş sesli) kök” olarak adlandırılmaktadır.
- Burada önemli olan nokta, eş sesli köklerin birbiri ile hiçbir anlam ilişkisinin bulunmuyor olmasıdır. Biri fiil diğeri isim soylu olarak karşımıza çıkmaktadırlar.
Sesteş Kök Örnekleri:
kır-, yaz-, at-, al-, bin-, boz-, acı-, aç-, bit-, çağla-, kar-, dal-, diz-, iç-, in-, it-, kan-, kaç-, kazan-, kaz-, kıl-, kına-, kız-, saç-, sal-, taş-, uç-, var-, yağ-, yar, er-, yat-, yay-, yıl-, ada-, ak-, bin-, boz-, çağ-, çek-
4-ORTAK KÖKLER
Hem isim kökü hem fiil kökü olarak kullanılabilen ve birbiri arasında anlam ilişkisi olan kökler “ortak kök” olarak isimlendirilmiştir. Bazen bir sözcüğün kökünü bulurken, kökün isim kökü mü fiil kökü mü olduğu konusunda ikileme düşersiniz. Bu ikilemde kalmanızın sebebi ortak kök dediğimiz bu sözcüklerin arasındaki anlam ilişkisinin varlığıdır. Örneğin:
- Duvarları bu hafta sonu, kırmızı boya ile boya.
Boya: Renk veren madde = İsim kökü
Boya: Boya(mak) eyleminin 2. tekil şahıs emir kipinde çekimlenmiş hali = Fiil kökü
Boya yapabilmek için boyaya ihtiyaç duyulması, bu iki sözcüğün birbiri arasındaki anlam ilişkisini ortaya koymaktadır.
Ortak Kök Örnekleri:
boya, ekşi, kas, savaş, sıva, tat, toz, yama, güven, yarış, yasa, yayla, yel, an, barış, dik, eski, göç, kuru.
Teşekkürler, çok faydalı oldu diğer kitaplardan daha öğretici akılda kalıcı.
Kurul (heyet) kelimesinin kökü nedir?
Kurul kelimesinin kökü fiil olan “kur(mak)” kelimesidir. “Kur” kelimesinin anlamı “bir araya getirmek”tir. Kurul kelimesi, bu kelimeden türetilmiştir ve “bir araya gelen topluluk, heyet” anlamına gelir.
Çok teşekkürler ödevime yardımcı oldu. Bu siteyi seviyorum. Konuları çok iyi anlatıyor. Hepinize saygılar sunarım. İyi günler…
Çok yardımcı oldunuz teşekkürler.
Çok iyi bir anlatım. Emeğinize sağlık, teşekkürler.